YÄ°YÄ°N EFENDÄ°LER YÄ°YÄ°N
Hep merak ederim, Tevfik Fikret bu ÅŸiiri neden yazmıştır? Hangi dönemde yazmıştır ve Kime yazmıştır.
Acaba günümüz için de bir anlamı var mıdır? Varın siz düÅŸünün...
Yiyin efendiler, yiyin;
bu han-ı iştiha sizin;
Doyunca, tıksırınca, patlayıncaya kadar yiyin!
Efendiler!
Pek açsınız, bu çehrenizde bellidir;
Yiyin, yemezseniz bugün, yarın kalır mı, kim bilir?
Åžu nadi-i niam, bakın, kudumunuzla müftahir,
Bu hakkıdır gazanızın, evet, o hakk da elde bir!
Yiyin efendiler, yiyin;
bu han-ı zi-safa sizin;
Doyunca, tıksırınca, patlayıncaya kadar yiyin!
Bütün bu nazlı beylerin,
ne varsa ortalıkta say:
Haseb, neseb, ÅŸeref, ÅŸataf, oyun, düÄŸün, konak, saray
Bütün sizin, efendiler, konak, saray, gelin, alay
Bütün sizin, bütün sizin, hazır hazır, kolay kolay
Yiyin efendiler, yiyin;
bu han-ı iştiha sizin;
Doyunca, tıksırınca, patlayıncaya kadar yiyin!
BüyüklüÄŸün biraz ağır da olsa hazmı, yok zarar,
Gurur-ı ihtiÅŸamı var, sürür-ı intikamı var.
Bu sofra iltifatınızdan işte ab u tab umar;
Sizin bu baÅŸ, beyin, ciÄŸer, bütün ÅŸu kanlı lokmalar.
Yiyin efendiler, yiyin, bu han-ı can-feza sizin;
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!
Verir zavallı memleket, verir ne varsa; malını
Vücüdunu, hayatını, ümidini, hayalini;
Bütün ferag-ı halini, olanca ÅŸevk-ı balini
Hemen yutun, düÅŸünmeyin haramını, helalini.
Yiyin efendiler, yiyin; bu han-ı iştiha sizin;
Doyunca, tıksırınca, patlayıncaya kadar yiyin!
Bu harmanın gelir sonu, kapıştırın giderayak:
Yarın bakarsınız söner, bugün çıtırdayan ocak;
Bugünkü miÄŸdeler kavi bugünkü çorbalar sıcak,
Atıştırın, tıkıştırın, kapış kapış, çanak çanak…
Yiyin efendiler, yiyin; bu han-ı pür-neva sizin;
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!
Tevfik Fikret