SAAT DOKUZU YÄ°RMÄ° BEÅž GEÇE
Matem halindeki Dolmabahçe Sarayı tek bir el silah sesiyle irkildi..... Sedef kabzalı Smith Wesson'ın namlusundan çıkan mermi, adeta çığlık gibi koridorları dolaÅŸtı. KoÅŸtular hemen alt kata..... Kanlar içinde yerde yatıyordu. Kalbine dayamış, tetiÄŸe basmıştı Salih Bozok...
Mustafa Kemal'in yaveriydi.
Selanik'ten mahalleden arkadaştılar, ikisi de 1881'liydi...
Akrandılar, taa en başından beri "Bandırma" Vapurundan beri yaveriydi. AteÅŸten gömleÄŸi gönüllü giymiÅŸti. Neler yaÅŸamışlardı birlikte, ne maceralar, ne vuruÅŸmalar... Birbirlerine öylesine yakındılar ki Mustafa Kemal evlendiÄŸinde, Latife Hanım'ın ÅŸahidi Salih'ti. Zübeyde Hanım rahmetli olduÄŸunda, oÄŸlu yetiÅŸemedi; cenazesini Salih kaldırdı, Salih topraÄŸa verdi...
Salih 'in eÅŸi Düriye hanım, Nuri Conker 'in kız kardeÅŸiydi, Nuri Conker ise Atatürk'e "Kemal "diye hitap edebilen tek insandı.
Üçü birlikte büyümüÅŸtü, çocukluk arkadaşı, kardeÅŸten öteydiler.
YAVER deniyor ama, Mustafa Kemal 'in canını emanet ettiği adamdı Salih Bozok...
Saat 9'u 5 geçe de Yanındaydı...
BaÅŸucunda dua ediyordu. Ruhunu teslim ettiÄŸinde, gözlerinden iki damla süzüldü, eÄŸildi, elini öptü, çıktı dışarı, alt kata indi, odasına girdi, çekti her daim belinde taşıdığı beylik tabancasını, soÄŸuk namluyu iman tahtasına dayadı ve tetiÄŸe bastı.
Ölmedi Salih.... Mermi kalbini sıyırıp, iki üç milim yanına saplanmıştı .
Apar topar Şişli Sıhhat Yurdu'na kaldırıldı, ameliyat edildi, kurtarıldı. Canlı cenaze gibi yaşamaya devam etti
Canından çok sevdiÄŸi Mustafa Kemal'iyle birlikte gidememiÅŸti, hayata küsmüÅŸtü, neredeyse hiç kimseyle konuÅŸmaz olmuÅŸtu. Evinden, odasından çıkmadan yaÅŸadı, anca iki sene devam edebildi, mermiyle delemediÄŸi kalbi, sıkıntısından kendi kendine durdu..
Ve sonunda 1941 yılının 25 Nisan günü hayata gözlerini yumdu.
Ertesi gün Yeni Sabah Gazetesine yazar Aka Gündüz onun için kaleme aldığı yazısını ÅŸöyle bitiriyordu :
"Salih Bozok Atatürk'e kavuÅŸtu..."
ATATÜRK 'ün ölüm yıl dönümünde bu yürekli Ä°nsanı da sevgiyle, saygıyla anıyoruz!