KINALI KUZULAR
18 Mart Çanakkale Savaşının yıldönümünde
bütün ÅŸehitlerimizi saygıyla ve minnetle anıyoruz.
Adın ne senin evladım?..."
"Ali..."
"Nerelisin?..."
"Tokat Zilede'nim..."
"Peki evladım bu kafanın hali ne?..."
"Anam cepheye gelirken kına yaktı komutanım..."
"Neden?..."
"Bilmiyorum komutanım..."
"Peki gidebilirsin Kınalı Ali..."
O günden sonra herkes ona Kınalı Ali der. Herkes kafasındaki kınayla dalga geçer. Kısa sürede cana yakın ve cesur tavırlarıyla tüm arkadaÅŸlarının sevgisini kazanır. Bir gün ailesine mektup yazmak ister. Ali'nin okuma yazması da yoktur arkadaÅŸlarından yardım ister ve hep beraber baÅŸlarlar yazmaya. Ali söyler arkadaÅŸları yazar: "Sevgili anne babacım ellerinizden öperim ben burada çok iyiyim beni merak etmeyin..."
Kız kardeÅŸini kendinden bir küçük erkek kardeÅŸini sorar köyündekilerin burnunda tüttüÄŸünü yazdırır. Kendilerini merak etmemesini kendileri var oldukça düÅŸmanın bir adım bile ilerleyemeyeceÄŸini yazdırır. Gururla mektubu bitirir neden sonra aklına gelir ve yazının sonuna anasına not düÅŸer (Ali'nin kendisinden hemen sonra askere gelecek bir kardeÅŸi daha vardır) :
"Anacığım kafama kına yaktın burda komutanlarım ve arkadaÅŸlarım benle hep dalga geçtiler sakın kardeÅŸim Ahmet'e de yakma onla da dalga geçmesinler ellerinden öptüm..."
Aradan zaman geçer. Ä°ngilizler kati netice almak için tüm güçleriyle Gelibolu'ya yüklenirler. Bu cepheyi savunan erlerimiz teker teker ÅŸehit düÅŸerler. Bunlara takviye olarak giden yedek kuvvetlerde yeterli olmamış, onların sayıları da epey azalır, Gelibolu düÅŸmek üzeredir.
Kınalı Ali'nin komutanı da olayı görüp yerinde duramaz. Kendisinin bölüÄŸü henüz sıcak temasa hazır deÄŸildir. Onlar yeni gelmiÅŸtir. Komutanların bu düÅŸünceli halini gören ve durumun vehametini bilen Kınalı Ali ve arkadaÅŸları komutanlarına yalvar yakar oraya gitmek istediklerini söylerler. Komutanları onları ölüme gönderdiÄŸini bile bile çaresiz gönderir.
Kınalı Ali'nin bölüÄŸünden kimse saÄŸ kalmaz hepsi ÅŸehit olmuÅŸtur. Aradan zaman geçer. Kınalı Ali'nin ailesine yazdığı mektubun yanıtı gelir. Komutanları buruk ve gözleri dolu dolu mektubu açıp okumaya karar verirler, (Bu mektubun aslı Çanakkale Müzesi'nde sergilenmektedir.)
Babası anlatır Ali'nin:
"OÄŸlum Ali nasılsın, iyi misin? Gözlerinden öperim selam ederim. Öküzü sattık paranın yarısını sana, yarısını da cepheye gidecek kardeÅŸine veriyoruz. Åžimdi öküzün yerine tarlayı ben sürüyorum zaten artık zahireye de fazla ihtiyacımız olmadığı için yorulmuyorum da siz sakın bizi merak etmeyin bizi düÅŸünmeyin" der. Köyü, akrabalarını anlatır ve mektubu bitirir.
"Ali, ananın da sana diyeceği bir şey var. Annen diyor ki:
OÄŸlum Ali, yazmışsın ki kafamdaki kınayla dalga geçtiler kardeÅŸime de yakma demiÅŸsin.
KardeÅŸine de yaktım. Komutanlarına ve arkadaÅŸlarına söyle seninle dalga geçmesinler. Biz de üç ÅŸeye kına yakarlar:
Gelinlik kıza; gitsin ailesine, çocuklarına kurban olsun diye...
Kurbanlik koça; Allah’a kurban olsun diye...
03- Askere giden yiÄŸitlerimize; vatana kurban olsunlar diye...
Gözlerinden öper selam ederim. ALLAH'a emanet olun..."
Mektubu okuyan Ali'nin komutanı ve diÄŸerleri hıçkıra hıçkıra aÄŸlamaktadırlar...
Çanakkale Savaşına katılıp bir daha geri dönmeyen çocuk askerler... Kınalı kuzular…
BAZI BORÇLAR ÖDENMEZ
https://www.facebook.com/sfatih60/videos/3926088794080731