EĞİTÄ°MDE DÜNYA BÄ°RÄ°NCÄ°SÄ° SÄ°NGAPUR'UN SIRRI NE?
Financial Times, uluslararası sınavlarda sürekli birinci olan Singapur'daki eÄŸitim sistemini derinlemesine ele alan bir yazıya yer veriyor.
Gazeteye konuÅŸan Ekonomik Ä°ÅŸbirliÄŸi ve Kalkınma Örgütü (OECD) EÄŸitim DeÄŸerlendirme Programı BaÅŸkanı Antreas Schleischer, uluslararası toplantılarda sadece 5,5 milyon nüfuslu ülkenin eÄŸitim bakanı konuÅŸtuÄŸunda, tüm diÄŸer ülke bakanlarının "çok dikkatle dinlediÄŸini" anlatıyor.
Dünya genelinde bazı ülkelerin matematik ve fen öÄŸretiminde Singapur'daki eÄŸitim sisteminin bazı unsurlarını kendi eÄŸitim politikalarına adapte etmeye çalıştığını söyleyen gazete "Peki, Singapurlu çocukların uluslararası rakiplerini geride bırakmasının sırrı ne?" diye soruyor ve yazıda bu soru yanıtlanmaya çalışılıyor.
1959'da bağımsızlığını kazanan ülkenin komÅŸularının Malezya ve Endonezya gibi büyük ülkeler olduÄŸuna dikkat çekilirken, büyük komÅŸular tarafından yutulma korkusunun ulusal psikolojide büyük yer ettiÄŸi vurgulanıyor.
Gazete, BaÅŸbakan Lee Hsien Loong'un geçen yılki bir konuÅŸmada "Hayatta kalmak için fevkalade olmalısınız. Alternatifi ise itilip kakılmak, ezilmek... Bu Singapur'un da bizim de sonumuz olur" dediÄŸi aktarılıyor.
Matematik ve Fen Ana Dersler
Gazeteye göre Singapur'da eÄŸitim hala öncelikli olarak ekonominin itici gücü olarak ele alınıyor. BaÅŸbakan Loong'un Güney Kore EÄŸitim Bakanı'yla yaptığı bir görüÅŸmeyi ÅŸu ÅŸekilde aktardığı belirtiliyor:
"Notlarımızı karşılaÅŸtırdık ve ona Singapur'da halkı iÅŸ fırsatlarına göre eÄŸitimizi, mezunlarımızın hemen iÅŸ bulabildiÄŸini söyledim. Ä°mrenmiÅŸti. Kendisine Güney Kore'de Almanya'dan daha çok Alman edebiyatı öÄŸreten okullar olduÄŸunu söyledim ve 'Kore'de kaç tane Almanca öÄŸretmenine ihtiyacınız var ki?' diye sordum. Almanca gibi bölümleri bitiren Koreli gençlerin birçok ülkedeki gibi genç iÅŸsizliÄŸi sorunuyla karşılaÅŸacağına dikkat çektim"
Financial Times, Matematik ve Fen'in Singapur'da, ilkokul ve ortaokul boyunca öÄŸretilen ana dersler olduÄŸunu söylüyor. ÖÄŸrenciler lise seviyesinde sosyal bilimler dersleri alabiliyor ancak okulu bitirene dek matematik veya en az bir fen dersinden lise bitirme sınavına girmek zorundalar.
Ä°lkokulun son yıllarından itibaren çocukların derslerine matematik öÄŸretmenleri giriyor.
Singapur eÄŸitim modelinin, son davranış bilimleri araÅŸtırmalarını inceleyen ve Kanada ile Japonya'daki okulları gezen bir grup öÄŸretmen tarafından 1980'li yıllarda geliÅŸtirildiÄŸi vurgulanıyor.
Ezbere dayalı eÄŸitimden uzaklaşılıp, çocuklara nasıl problem çözüleceÄŸinin öÄŸretilmesine odaklanıldığı söyleniyor. Ders kitaplarının insanların üç aÅŸamada öÄŸrendiÄŸini söyleyen Amerikalı eÄŸitim psikoloÄŸu Jerome Bruner'in tezlerine göre tasarlandığı belirtiliyor.
Bu aÅŸamalarsa, önce gerçek objeler, sonra resimler, sonra da semboller kullanmak.
Görsel Desteklerle Matematik
Singapur sisteminde matematik problemleri görsel desteklerle çözülüyor. ÖrneÄŸin kesirleri ve oranları göstermek için renkli blokların kullanılıyor.
Singapur'daki ilkokul müfredatında, çoÄŸu batı ülkesine kıyasla daha az konunun daha derinlemesine iÅŸlendiÄŸi söyleniyor. OECD Yetkilisi Schleicher "Singapur'daki matematik her ÅŸeyi bilmek deÄŸil. Bir matematikçi gibi düÅŸünmek" diyor.
Gazete Batı'da her çocuÄŸun belirli alanlarda diÄŸer alanlara göre daha yetenekli olduÄŸunun kabul edildiÄŸi belirtilirken, gösterilen çabaya yetenekten daha çok deÄŸer verilen Singapur'da tam tersi bir yaklaşımın benimsendiÄŸi vurgulanıyor.
Bu yaklaşımla öÄŸretmenlerin sınıfta yeteneklerine göre ayrılan daha küçük gruplara öÄŸretmek yerine, sınıfa bir bütün olarak ders anlattığı aktarılıyor.
Ayrıca, çocukların sınavlarda dikkatinin dağılmaması için sınıflarda bir saat ve Singapur bayrağı dışında dekorasyon olmadığı belirtiliyor.
Çocukların gün boyunca sessizce derslerini dinlediÄŸini belirten Financial Times muhabiri, öÄŸretmenlerin sadece erkek çocukları son çare olarak dövmesine izin verildiÄŸini söylüyor. Gazete ÅŸöyle devam ediyor;
"ÖÄŸle yemeÄŸinden sonraki matematik dersinde, sıcaklık artarken çocukların dikkati dağılmaya baÅŸlayınca, öÄŸretmen çocukları sıralarından kaldırıyor. Gönüllülerden tahtadaki denklemi çözmelerini istiyor. NeÅŸeli bir rekabet ortamı var. Bir çocuk zorlanıyor, yanlış cevap veriyor ama sonra gidip düzeltiyor. Bir arkadaşı neÅŸeyle 'Yine yanlış' diye bağırıyor."
ÖÄŸretmenlere Kendilerini YetiÅŸtirme ÖzgürlüÄŸü
Gazete Singapur'da eÄŸitimdeki baÅŸarının parayla da açıklanamayacağını eÄŸitime bütçeden yılda yüzde 3 pay ayrıldığını belirtiyor. Gazete bu oranın Ä°ngiltere'de yüzde 6, Ä°sveç'teyse yaklaşık yüzde 8 olduÄŸunu söylüyor. Financial Times ÅŸöyle devam ediyor;
"Ancak Singapur'daki sistem, öÄŸretmenlere kendilerini yetiÅŸtirme özgürlüÄŸü verme konusunda çok etkin. ÖÄŸretmenler gün içinde derslerini deÄŸerlendirebilecek ve birbirlerinin derslerini gözlemleyebilecek zamana sahip. ÇoÄŸu baÅŸka yerdeki gibi, baÅŸarılı öÄŸretmenler yönetici olmaya doÄŸru itilmiyor. Bunun yerine danışmanlık yapma ve müfredatı tasarlama fırsatları veriliyor."
Ancak gazete, ülke dışında hayranlık uyandıran eÄŸitim sistemine ülke içinde yoÄŸun eleÅŸtiriler getirildiÄŸini de vurguluyor. Anne ve babalarının sınav odaklı eÄŸitimin çocuklar üzerinde büyük bir baskı oluÅŸturduÄŸundan ÅŸikâyet ettiÄŸi söyleniyor.
Çocukların da sınavlarda baÅŸarılı olmak için okul dışında sık sık özel ders aldıkları vurgulanıyor.
Singapur eÄŸitim sisteminin önündeki bir diÄŸer tehlikeninse, ileri ekonomilerin hayal gücü ve risk almak gibi kabiliyetler gerektirmesi olarak tanımlanıyor ve "seri imalatın istihdam saÄŸladığı bir dönemde etkin olan sistem, yaratıcılık ve inovasyon gerektiren çağımızda yetersiz kalabilir" deniyor.
Yazıda, velilerin çocuklarına matematik öÄŸreniminde, evde uygulayabileceÄŸi Singapur eÄŸitim sistemi tüyolarıysa ÅŸöyle sıralanıyor;
ÇocuÄŸu, anladıklarını çeÅŸitli yollarla ifade edebilmeye teÅŸvik edin, örneÄŸin düÅŸünme biçimlerini sesli bir ÅŸekilde ya da resim çizerek açıklamalarını saÄŸlayın
Çocukların gösterdiÄŸi çabayı, problem çözümünde açıklamalarını ve azimlerini doÄŸru yanıtlardan daha çok övün.
MatematiÄŸi, günlük yaÅŸama, diyaloglara uyarlayın. ÖrneÄŸin "Okula giderken, kaç tane park halinde araba gördük?" diye sorun.
Bir problemi çözmenin farklı yollarını arayın. "Böyle yapmalısın, çünkü ben böyle öÄŸrendim" diye ısrar etmekten çok yaratıcılığı özendirin. ÇocuÄŸunuzla hangi metodu neden tercih ettiklerini konuÅŸun./
https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-44927990
AÅŸağıda Singapurlu çocuklar
KAYNAK,GETTY IMAGES